DOGO Blog’a Hoş geldin Sina!
DOGO: Kendinden biraz bahseder misin?
SINA: İsmim Sina, 16 yaşındayım ve Saas-Fee (CH)’den geliyorum. Dışarda olmayı ve spor yapmayı çok seviyorum özellikle de bu güzel ayakkabılar benim sağlığım ve konforum için en önemli şey.
DOGO: DOGO ile ne zaman tanıştın?
SINA: Çok fazla alışveriş yapmayı sevmem, ancak konu spor ayakkabılara, yağmur botlarına ve yürüyüş ayakkabılarına geldiğinde onları denemeyi seviyorum.En iyi şey, bir mağazaya girip kendi ayakkabınızı uzun süre arama yapmadan görebilmenizdir. Bu bana 1 yıl kadar önce Barselona’da oldu. Dogostore’u gördüm ve ortadaki “Around the world in 80 days” isimli çizmeye aşık oldum. Her şey için mükemmeldi, okul, giyinme günleri ve ormanda yürüyüşler. Bu yüzden onları hemen hemen her gün kış boyunca giydim. Onlar ayrılıncaya kadar çünkü hergün giymeye bayılıyordum. Onları bir kenara atabilirdim ama onları özel bir yapıştırıcı ve sevgi ile düzelttim ve tüm yaz boyunca giydim. Burada dağlarda, bu ayakkabılar her zaman ayağınıza uyuyor ve aynı zamanda etrafda dolaşmak için çok rahat ve pratik.
DOGO: En sevdiğin DOGO tasarımı ve ürünü hangisi?
SINA: En sevdiğim DOGO tasarımı ve ürünü elbette “Around the world in 80 days” ayakkabısı. İlk başta aşık olduğum üründü ve onunla çok vakit geçirdim! Harika!
DOGO: DOGO’yu üç kelime ile anlat desek?
SINA: DOGO’yu şu üç kelimeyle tarif ediyorum: adil, karakteristik ve cesur, vegan derileri, kullananların duygularını ve ilgi alanlarını tanımlayan farklı tasarımları var ve ne yazık ki herkes bu ürünü giymek için cesaretli değil ancak ileride değişeceğini düşünüyorum!
DOGO:DOGO Blog’a konuk olduğun için çok teşekkür ederiz, seni ağırlamak bizim için büyük bir zevkti.