DOGO: Merhaba Nural, bize biraz kendinden bahseder misin?
NURAL: Merhaba, ben 8 yıldır Lomography Türkiye’yi yönetiyorum. 34 yaşında kreatif bir fotoğraf sanatçısıyım. Bunun dışında Lomo fotoğrafçılığı, seyahat ve annelik hakkında yazılar yazdığım bir bloğum var. Aslen İstanbullu’yum ama şu anda Turku, Finlandiya ‘da yaşıyorum.
DOGO: Bildiğim kadarıyla Turku, Finlandiya’ya taşındın. Bize şehrinden bahsetsene, en garip gelenekleri nedir, özel yemekleri ve festivalleri var mı?
NURAL: Finlerin mesafeli ve soğuk olduğuna inanılıyor ama ben katılmıyorum. Yaş aldıkça daha da arkadaş canlısı oluyorlar! Saunayı çok seviyorlar, nerdeyse her apartmanın ortak saunası mevcut. Benim de evimde bir tane var. Yediğim en garip şey muhtemelen “Mämmi” dedikleri tatlıydı. Siyah katran gibi duruyor ama tadı şeker kamışına benziyor, bir kaç denemeden sonra alıştım artık. İçinde “Salmiakki” olan her şeye bayılıyorlar, tadı tuzlu meyanköküne benziyor. Birkaç haftada bir genellikle bir etkinlik oluyor, ancak en büyüğü Ruisrock Festivali! Ruissalo Adası’nda bir müzik festivali. Ana sahne plajın hemen yanında yer alıyor ve 3 gün süren festival boyunca birçok uluslararası sanatçının konseri oluyor. Ne yazık ki, geçen yıl çok fazla hamileydim, bu yüzden bu yıl gitmek için sabırsızlanıyorum!
DOGO: Turku’da 24 saatimiz olsaydı bize neler yapmamızı önerirdin?
NURAL: Kesinlikle Aura Nehri’nin yakınlarında bir yürüyüş yapılmalı! Etrafta dolaşırken çok şey görebilirsiniz. Benim için başlıca turistik yerler Turku Kalesi, Katedral, Tarih ve Çağdaş Sanat Müzesi. Ayrıca kesinlikle Kauppahalli’de yürüyüşe çıkmanızı öneririm, müthiş bir pazar yeri. Fin yemekleri ve kültürü hakkında harika fikirler veriyor, orada zaman geçirmeyi çok seviyorum.
DOGO: Dogo’yla nasıl tanıştın?
NURAL: Yıllar önce tanıştık, internette ayakkabılara bakarken birkaç Dogo tasarımına denk geldim. Asimetriyi ve ayakkabının sağ ve sol tarafında farklı tasarımlar olmasını çok seviyorum. Bence çok havalı ve özgün bir tarzı yansıtıyor ? Bu arada Galata’daki Lomography dükkanı açıkken resmen komşuymuşuz! Şimdi hatırladım
DOGO: Dogo’yu anlatan 3 kelime desek?
NURAL: Şık, aykırı ve rengarenk.
DOGO: Favori Dogo tasarımın hangisi ve neden?
NURAL: Meow Meow ve Happy Forever tasarımlarına bayılıyorum bence ikisi de şahane! Ayrıca İstanbul tasarımlarını da çok seviyorum, şu an Finlandiya’da yaşadığım için bana evimi hatırlatıyor.
DOGO: Lomo fanı ve fotoğrafçı olduğunu biliyorum. Nasıl başladı?
NURAL: Her zaman fotoğraf çekmeyi çok severdim, ancak lisede siyah beyaz fotoğraf dersine başladığımda tutkum daha da artmıştı. Bir süre sonra, herkes dijital fotoğrafa geçmeye başladı ama benim için analog film tutkusu hiç bitmedi. Hala analog kameralar kullanıyorum ve kendi filmlerimi evde geliştiriyorum.
DOGO: Harika! Bize çektiğin fotoğraflardan birkaçını gönderip, hikayelerini paylaşabilir misin?
NURAL: Mezarlıklarda fotoğraf çekmeyi seviyorum. Revolog markalı Tesla 2 adlı özel efektler filmi kullandığım bir çocuk heykeli var. Ayrıca çift pozlama yapmayı da seviyorum.
Bazen daha önce bir tatilde kullandığım filmi daha sonra başka yerlerde kullanmak için yanımda götürüyorum. Bu fotoğrafta; Roma’da çektiğim binaları, Bozcaada’da suyun altındaki fotoğrafta da kullandım.
Favorilerimden bir diğeri de 2012’de bir yolculuk sırasında çektiğim New York panoramik gece fotoğrafı.
DOGO: En büyük hayalin nedir peki?
NURAL: Bu büyük bir soru! Sanırım herkes daha fazla seyahat etmeyi hayal ediyor, şu anda ben de bir sonraki seyahatime çıkmak için sabırsızlanıyorum! Ayrıca başarılı bir blog sahibi olmak istiyorum! Blog açmak daha çok bir yeni yıl kararı gibiydi, bu yüzden hala devam etmekte olan bir çalışma. Ancak deneyimlerimi yazmaktan ve paylaşmaktan zevk alıyorum 🙂